Mustafa Koç'un Dünyaya Mirası

25 Mart 2016

Dünyada meydana gelen önemli olayların bilincimizde ve ortak bilinçte önemli etkileri oluyor. Kişi karşısındakini ancak kendi bilinci doğrultusunda algılar, kendi iç dünyasında o kişinin temsil ettiği nosyonlar vardır. Ona göre severiz ya da sevmeyiz, yakın veya uzak hisseder ya da yargılar veya hayranlık duyarız. Toplumda önde gelen ünlü bir kişi vefat ettiğinde işte bizim bilincimizde onun temsil ettikleri yeniden tetiklenir ve bu alanı yeniden değerlendiririz.

Dünyada; ortak bilinci şekillendirmiş, hepimizin bilincinde iz bırakmış ve belki de tarihin gidişatını şekillendirmiş önemli olay ve ölümler arasında, Prenses Diana’nın ve Kennedy’nin genç, ani ve trajik ölümleri ile İkiz Kuleler’ in gözümüzün önünde yıkılışları belki de bunlar arasında bizi en derinden etkileyenlerden. Hepsinde ortak nokta bildiğimiz dünyanın gerçekliğinde, başarının zirvesinde kabul edilen insanlar, İkiz Kuleler de bu zirvenin başkenti NY’in merkezinde, belki de en güvenli olduğu sanılan bir noktada olması. Hepsi de dünyayı şok etkisine alarak kalplerimizde tanımadığımız insanlara karşı sevgi ve şefkat duygularımızı tetikleyerek insan olarak değerlerimizi yeniden sorgulamamıza vesile oldular. Bu etkinin en önemli sebepleri arasında Diana ve Kennedy’nin iyi insan olmaları ve bu dünya için iyi bir şeyler yapma çabaları onları kalplerimizin sevgilileri yaptı.

Geçen hafta kaybettiğimiz Mustafa Koç’ta Türkiye için böyle bir etki yarattı.

Türkiye'nin en zengin ve köklü ailesinin en öne çıkan üyelerinden birisi olarak ani, beklenmedik ve genç ölümü hepimizi şok etti, derinden etkiledi. Bu dünyada başarı kabul edilen tüm özelliklere sahipti, iyi eğitim, görgü, kültür, büyük bir servet ve güç, başarılı bir iş hayatı, itibar, mükemmel aile. Tüm bunları temsil ederken herkeste eminim farklı bir algı ve duygu uyandırdı. Fakat ölümün ardından herkes tek bir konuda birleşti, insanlığı, yardımseverliği, mütevazılığı ve iyi kalpliliği. 

Kapitalist sistemin başrol oyuncusu para ve zenginliği yeniden düşünerek, bize ne anlam ifade ettiğini sorgulattı belki de bu süreç. Para ile ilgili o kadar çok olumsuz bilincimize yüklenmiş kod var ki; para elinin kiri, para mutluluk getirmez, paran olacağına dostun olsun... gibi, aslında bunların hiçbirisi değil.

Seanslarım da her zaman söylediğim gibi para, bolluktur, yani olanı çoğaltan bir araç. Araba, uçak, bisiklet, lap top gibi kullanıcısının mahareti ve niyeti doğrultusunda işlev gören bir alet. Dolayısı ile bir kişide çokça bulunup zenginlik dediğimiz durumu yaratıyorsa; o kişinin özü, bilinci, niyeti, kalbi ne ise ona göre şekil alıyor. Adeta o kişi spot ışıklarının altına konmuş özünü gösteriyor, ya da çok donanımlı ve güçlü bir arabayı kullanıyor, eğer kötü sürücü ise muhtemelen kaza yapacaktır. Aniden zengin olan insanlar, işleri ile veya şans eseri milli piyangoyu kazanarak parayı elde etmiş olsalar bile işte buna göre hayatlarını yeniden şekillendiriyorlar. Başkalarını eleştirmek, yargılamak her zaman kolay olan. Acaba biz nasıl bir sürücüyüz, özümüz nedir, bu kadar zengin olsak ne yapardık, ya da zengin isek ne yapıyoruz diye sormalıyız? Bu zenginlik sevgi, şefkat, iyilik mi getiriyor dünyaya, yoksa kibir, bencillik, acı ve sevgisizlik mi? Bunların cevabını dürüstçe vermeye hazır mıyız? Belki de sadece yaptığımız iş nedeni ile çok sayıda insana etki edecek bir pozisyondayız, bunu kişisel ego tatmini veya statü amacı ile kullanıp kalp mi kırıyoruz, işin doğru yapılması adına insanları ezip geçiyor muyuz yoksa bunu bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için bir fırsat olarak mı değerlendiriyoruz?

Gerçeğin gözlerinin içine dürüstçe bakacak olursak; başarı ve yaşam mücadelesi içerisinde;  adeta kıran kırana bir savaşın olduğu bir dünyada yaşıyoruz ve bunu dönüştürmenin tek yolu kendimizi, özümüzü değiştirmek, kalplerimizde daha fazla sevgi ve şefkate yer açmakla mümkün.

Sevgili Mustafa Koç bize belki de tüm bunları yeniden sorgulatmak ve daha iyi bir insan olmak,  gölgelerimizle yüzleşmemize ışık tutmak, sevginin ve iyiliğin her şeyin üstünde olduğunu göstermek için bir masal kahramanı gibi ayrıldı aramızdan.

Zamansız vefatının ilahı planda elbet bir sebebi vardır. Yolu ışık, mekânı cennet olsun.